30 Haziran 2014 Pazartesi

Dört ayak üzerine düşen Hernán.



16. yüzyıl ...

Yeni bir dünya, yeni umutlar, yeni ganimetler...

İstanbul ve Paris' ten sonra yeryüzünün en kalabalık şehri Tenochtitlan'ı (yaklaşık 200.000 kişilik bir nüfusa sahip) yerle bir eden kaşif, denizci ancak asla "barbar" değil :)

İspanya adına Meksika'yı fetheden Hernan, bütün bunları yaparken çok da zorlanmadı. Amerika yerlileri, Cortes gelmeden önce büyük bir felakete hazırlanıyorlardı. Quetzalcoatl adında bir tanrının geleceği ve kendilerini cezalandıracağını düşünen Aztekler'in kralı II.Montezuma, karşılarında "boynuzsuz geyiklere binen", "demirden kıyafetler giyen" ve "ateş püskürten çubuklar" kullanan Cortes ve ordusunu görünce şehrin anahtarlarını onlara teslim etmişti.

Şehrin kalbine bir kilise yapmalarına ve şehirde istedikleri gibi dolaşmalarına izin vermişti.

Ateşli silahlar veya çelik zırhlardan çok bana göre Aztekler'i etkileyen en önemli şey atlardı. Bir adam boyundaki bu yaratıklar, ilkel Aztek savaşçılarını daha sonra yapacakları isyanda handikaplı duruma düşürecekti.

Gerçekten de Montezuma'ya rağmen Aztekler arasında bağımsız birlikler Cortes ve ordusuna karşı isyana kalkmışlardı. Bu takdir edilecek cesaret ne yazık ki muvaffak olamadı.

"You have graciously come on earth, you have graciously approached your water, your high place of Mexico, you have come down to your mat, your throne, which I have briefly kept for you, I who used to keep it for you,

You have graciously arrived, you have known pain, you have known weariness, now come on earth, take your rest, enter into your palace, rest your limbs; may our lords come on earth."

Bu sözler cahil Montezuma tarafından karizmatik Hernando'ya söylenen sözlerdi. İşte cehalet insanı bu kadar saçma bir duruma düşürebiliyor.

Keşke sırf İspanyol olduğu için Hernan Cortes'in yaptıklarının üzeri bu kadar örtülmese ve tüm dünyanın görebilmesi için adam akıllı bir film çekilebilse.

Bu arada Cortes'in sonu belli değil, en son sürgüne yollandığı Cezayir'de, Türkler'e karşı savaşıyordu. Montezuma ise çıkan isyanda başından yaralanarak hayatını kaybetti.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder